27 Mayıs 2010 Perşembe
23 Mayıs 2010 Pazar
Pazar gecesi: huzursuz insanın lüzumsuz iç hesabı..

Bu da kendime ceza olsun.. aklımdan geçirdiğim hatta başladığım işleri yapmayarak ya da yarım bırakarak tamamen tembellikle geçirilen bir haftsonunun sonunda tembelliğimi itiraf etmek ceza olsun; bir de bitirilmesi gereken işleri hatırlatsın diye uykudan önce bu satırlar.. bazen şurup kazanına düşmüş bi insan oluveririm asteriks halt etmiştir yanımda, bazen de sağdan sola dönmeye üşenenin biri olur çıkarım kediler halt etmiştir yanımda..ne tutarsız enerji sarfiyatıdır bu anlamadım ki.. yazılması gereken bir yazı, düzenlenmesi gereken hatta baştan yaratılması gereken bir içerik, toparlanması gereken dolaplar, kitaplar, yazlıklar, kışlıklar ve daha listeye alınan başka ıvır-zıvırlar.. en kolayı olsun diye yazdığım üçüncü –ması gereken işten başlamıştım ki rehavete kapılmışım, yarım bıraktım.. to-do list’miş..adı kadar kısa sanki!
Bak ama biliyorum ben kendimi..önümüzdeki haftasonu enerji salınımı olacak..bu sefer de listedekilerin hepsine tik atmak için yerimde duramaz olur çıkarım (hepsi olmasa da bir kısmına..) hatta o enerji tükenmez bir de üstüne mutfakta bir şeyler mi denesem, şuraya mı gitsem bunu da mı bitirsem yoksa çıkıp biraz yürüsem mi gelir ardından..ve o haftasonu da uykudan önce huzurlu ama acı bir yorgunlukla biter kuvvetle muhtemel..tembelliğin suçluluğuyla biten bi haftasonundan iyidir ama di mi?
yok canım.. arada tembellik de lazım ama di mi? : )

19 Mayıs 2010 Çarşamba
18 Mayıs 2010 Salı
şavi - şad
yani şavşat.. yani kara orman..
hani şu çok eskiden trt her teknik hata olduğunda bi göl resmi girerdi ya, hani etrafı ormanlarla çevrili. işte o göl burda. karagöl..
olur da bi sabah şöyle uyanayım ama telefonun alarmı ile değil, kendi kendime uyanayım sabahın 7 sinde hem de zinde, akşam da 9 gibi uykulara dalayım, ses seda olmasın etrafımda istersen eğer, işte orası da tam olarak burası.
şehir dumanından sonra ikibinküsürlerde temiz hava öyle bir çarpıyor ki şehir insanını, " acep kim gerçekten bu hayatın tadını çıkarıyor, burda yaşayanlar mı ben mi ? " diye sora sora kapatıyor gözlerini insan..
yirmi yıl sonra; "şurdan iki dönüm yer alsaydım keşke" demem umarım..



hani şu çok eskiden trt her teknik hata olduğunda bi göl resmi girerdi ya, hani etrafı ormanlarla çevrili. işte o göl burda. karagöl..
olur da bi sabah şöyle uyanayım ama telefonun alarmı ile değil, kendi kendime uyanayım sabahın 7 sinde hem de zinde, akşam da 9 gibi uykulara dalayım, ses seda olmasın etrafımda istersen eğer, işte orası da tam olarak burası.
şehir dumanından sonra ikibinküsürlerde temiz hava öyle bir çarpıyor ki şehir insanını, " acep kim gerçekten bu hayatın tadını çıkarıyor, burda yaşayanlar mı ben mi ? " diye sora sora kapatıyor gözlerini insan..
yirmi yıl sonra; "şurdan iki dönüm yer alsaydım keşke" demem umarım..




12 Mayıs 2010 Çarşamba
Mutlu olduğu kadar tatlı da olsun yeni yaşlar : )
2 Mayıs 2010 Pazar
erkek dediğin
Seni elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak. Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz elimi böyle.
Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek.
İnce olacak; seni senin kadar düşünecek. Sen onu merak ettiğinde kendisine hesap soruluyor havalarına girmeyecek. Senin inceliğine karşı umursamaz sözler sarf etmeyecek.
Adamın sinirini bozmayacak, cinlerini tepesine çıkarmayacak, sanki sen onun için varmışsın her ne zaman istese emrine amadeymişsin, o ne yaparsa yapsın her istediğinde yanında elinin altında olacakmışsın triplerine girmeyecek.
Sen ona sevgini hissettirdiğinde, sen ona kayıtsız şartsız aşıkmışsın gibi havalara girmeyecek.
Erkek dediğin ilgi gördüğünde ilgiyle, sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verecek.
Erkek dediğin, sen onun için kendine baktığında, sırf ona daha güzel görünmek için giyinip kuşandığında hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak.
Ruhunu okşamasını bilecek. Romantik olacak kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek. Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak.
Kayıtsız olmayacak senin bütün zarafetine karşı. Gerçekten seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler, erkeğine verdiği aşkın karşılığında küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir çağrı bile onu mutlu edebilir. Erkek dediğin bütün bunları cebinden para harcıyormuş gibi cimrilikle yapmayacak.
Ben aranmayı, çok aramayı sevmem demeyecek. Her şey kendi istediği gibi olsun istemeyecek. Sadece kendi canının istemesine bağlamayacak her şeyi.
Erkek dediğinin, hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek.
Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek.
Erkek dediğin askına sahip çıkacak. Korkak olmaz erkek dediğin. Erkek dediğin iyi sevişecek. Koyun gibi yatmayacak, bir an önce şu iş bitse demeyecek.
Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin. Bir baba şefkatiyle seni alnından öptüğünde bileceksin ki sevgisi geçici ve zayıf değildir.Ve sevgiyle öptüğünde dudaklarından bileceksin ki öpüşün tek sebebi şehvet değildir.
Erkek dediğin yakışıklı olacak, çekici olacak ama bundan çok daha öte bir şey...
Zeki olacak.
Kadının küçük yalanlara, bahanelere inanmayacağını, kendisini kendi gibi tanıdığını bilecek. Kadının zekasını küçümsemeyecek kadar zeki olacak. Zeki olacak, seni bir hamur gibi karmasını bilecek, o hamura kendisi
katmasını da.
Değerlerini bir anlık hevesler uğruna satmayacak.
Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak.
Erkek dediğin önce sevecek.
Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayır gelmez. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu adamla ne yatağa sığıyorsun, ne toprağa... Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alıp sevişmesini de. Babalığını da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, kadir kıymet bilmeyi, vefakarlığı, fedakarlığı...
Erkek dediğin seni koruyacak,kuşatacak.
O nerede olursa olsun seni koruyacağını bileceksin.
Pısırık olmayacak erkek dediğin. Erkek dediğin erkek olacak.
Seni sadece sen olduğun için sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle hareket etmeyecek.
Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem dostun, hem baban, hem çocuğun olacak, huzurla bağrına basacaksın.
can dündar
Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek.
İnce olacak; seni senin kadar düşünecek. Sen onu merak ettiğinde kendisine hesap soruluyor havalarına girmeyecek. Senin inceliğine karşı umursamaz sözler sarf etmeyecek.
Adamın sinirini bozmayacak, cinlerini tepesine çıkarmayacak, sanki sen onun için varmışsın her ne zaman istese emrine amadeymişsin, o ne yaparsa yapsın her istediğinde yanında elinin altında olacakmışsın triplerine girmeyecek.
Sen ona sevgini hissettirdiğinde, sen ona kayıtsız şartsız aşıkmışsın gibi havalara girmeyecek.
Erkek dediğin ilgi gördüğünde ilgiyle, sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verecek.
Erkek dediğin, sen onun için kendine baktığında, sırf ona daha güzel görünmek için giyinip kuşandığında hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak.
Ruhunu okşamasını bilecek. Romantik olacak kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek. Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak.
Kayıtsız olmayacak senin bütün zarafetine karşı. Gerçekten seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler, erkeğine verdiği aşkın karşılığında küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir çağrı bile onu mutlu edebilir. Erkek dediğin bütün bunları cebinden para harcıyormuş gibi cimrilikle yapmayacak.
Ben aranmayı, çok aramayı sevmem demeyecek. Her şey kendi istediği gibi olsun istemeyecek. Sadece kendi canının istemesine bağlamayacak her şeyi.
Erkek dediğinin, hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek.
Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek.
Erkek dediğin askına sahip çıkacak. Korkak olmaz erkek dediğin. Erkek dediğin iyi sevişecek. Koyun gibi yatmayacak, bir an önce şu iş bitse demeyecek.
Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin. Bir baba şefkatiyle seni alnından öptüğünde bileceksin ki sevgisi geçici ve zayıf değildir.Ve sevgiyle öptüğünde dudaklarından bileceksin ki öpüşün tek sebebi şehvet değildir.
Erkek dediğin yakışıklı olacak, çekici olacak ama bundan çok daha öte bir şey...
Zeki olacak.
Kadının küçük yalanlara, bahanelere inanmayacağını, kendisini kendi gibi tanıdığını bilecek. Kadının zekasını küçümsemeyecek kadar zeki olacak. Zeki olacak, seni bir hamur gibi karmasını bilecek, o hamura kendisi
katmasını da.
Değerlerini bir anlık hevesler uğruna satmayacak.
Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak.
Erkek dediğin önce sevecek.
Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayır gelmez. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu adamla ne yatağa sığıyorsun, ne toprağa... Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alıp sevişmesini de. Babalığını da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, kadir kıymet bilmeyi, vefakarlığı, fedakarlığı...
Erkek dediğin seni koruyacak,kuşatacak.
O nerede olursa olsun seni koruyacağını bileceksin.
Pısırık olmayacak erkek dediğin. Erkek dediğin erkek olacak.
Seni sadece sen olduğun için sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle hareket etmeyecek.
Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem dostun, hem baban, hem çocuğun olacak, huzurla bağrına basacaksın.
can dündar
kadın dediğin
Kadın dediğin güzel olacak arkadaş. Şöyle savurdu mu eteğini, ruhun rüzgarına kayacak. Bacakların, ayakların, bilekten bağlı ayakkabıya tutunan parmakların seyrine doyamayacaksın.
Bakımlı olacak kadın dediğin. Saçları ipek , topukları pembe, boynu ince, salındı mı kuğu gibi zarif olacak ve zarifliğinin ortasında bir hanımefendi barındıracak. Güzel olacak ama kaşı, gözü, bacağı, iki meme ucundan önce, sözü doğru, ruhu aydınlık olacak, güzelliği komple olacak. Korkmayacaksın gecenin bir vakti sol cenapta yüzünü gördüğünde. Yeni bir kabus gibi yaşamayacaksın gerçeği de. Güzel olacak ama, aklını evde tutacak kadar da akıllı.... Seni elinin tersiyle değil, avucunun içiyle kavrayacak... Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz beni böyle. Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek küçük kurtçuklarla. Sıradan ve kabullenir yaşamanın ne demek olduğunu sindirmiş olacak içine.
Asla şatafat düşkünü olmayacak. Doğum günlerinde bir sıcacık öpücüğün yerini, tek taş bir De Beears’ın alamayacağını algılayacak kadar doygun olacak. Hatırlaman yetecek özel günleri, pahalı bir hediyeyle savuşturmadan. Sadeliğin içinde farkedilir olabilmeyi, gösterişli kıyafetle bir tutmayacak. Duruşu, oturuşu, yürüyüşü abartılı değil, basit hiç değil, sadelikten oluşacak. Kendini süs bebeği gibi ortaya atıp, fingirdeşmeyecek başkalarıyla. Ekonomiden, politikadan, milli maçlardan ve kültürel olaylardan haberi olacak. Bizi kim yönetir, nasıl yönetir, demokrasi, monarşi, oligarşi nedir bilecek, saf hatun numarasıyla cahilliğini güzelliğiyle örtmeye yeltenmeyecek. Gezip, eğlenmesini bildiği kadar, pazar parasını kozmetiğe yatırmaması gerektiğini, domatesin, ekmeğin, soğanın, kıymanın kaç para olduğunu bilecek. Cak cak telefonda konuşup, niye böyle fatura geldi hayret tribine girmeyecek. Eşini dostunu kollayacak ama içi vıcık vıcık dedikodu yumağının içinde kaybolmayacak.
Marka düşkünü, moda düşkünü olmayacak kesinlikle...Takip edecek ancak yakışanı seçecek. Sökük, paça boyu, fermuar dikmeyi bilecek, herseferinde terzi aranmayacak pırnık pırnık. Elinden her iş gelecek. Marifetlerini sadece seni elde ederken değil, seni elde tutarken de gösterecek ve tüm bunlar içinden gelecek içinden, göstermelik olmayacak.
Adamın siniri bozmayacak, tepesini attırmayacak, cinleri başına toplamayacak, körolası dilini gerektiğinde yutacak... Çarşı pazar görmesini, sana don kilot almasını, gömlek ayakkabı numaranı bilecek... ve zevki seni giydirecek kadar yerinde olacak, kendisini giydirmeyi bildiği gibi.
Orada burada dedikodu yapmayacak, laf taşımayacak, ayıkla pirincin taşını durumlarına sokmayacak. Ortalık yerde kahkahalarıyla sebepsiz çınlamayacak. Dekoltenin dozunu kaçırmayacak ama sıkı sıkıya da kendini ambalajlamayacak. Açık saçık olan elbisesi değil, sana olan ilgisi olacak ve bunu gösterebilecek medeniyeti...
Onu bir kediyi sever gibi seveceksin yanıbaşında ve huzurla... Öyle ‘çağırdım, gelmedin, geç kaldın, aramadın, sormadın, kiminleydin, hesap ver’ yapmayacak. Sana yüreğiyle güvenecek, inançlarıyla sokulacak. Bilmem kimin sözüne aldırmayacak, asla arkadaşlarının arkasından konuşmayacak, hele küfür hiç etmeyecek. Sınırını zorlamayacak , salya sümük ağlamayacak, kıytırık nedenlerden hır gür çıkarmayacak. Sözü dinlenir, anlaşılır olacak. Bir hatayı allayıp pullayıp abartmayacak.
Gömleklerini o ütüleyecek ve o gömleğe hangi pantolon yakışır bilecek. Ama hayatı giyim kuşam üstüne kurulmayacak. Uyum ve uyumsuzluk nedir bilecek. Bir kere, topuklu ayakkabıyla spor ayakkabının ayrımını yapabilecek arkadaş. Dağa çıkarken rugan ayakkabı giymeyecek. ‘Of yoruldum, beni ara, beni al, beni bul, bunu isterim’ değil, ‘sence de uygunsa, yanındayım, ben gelirim, merak etme’ olacak lügatında. Tereciye tere satmayacak yani. Hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek ve arkandan laf söyletmeyecek....
Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş. Koyun gibi de€il, kımıl kımıl olacak yatakta. Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak. Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini. Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek, hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küsmeyecek, süründürmeyecek. Kadın dediğin ayıp nedir bilecek.
Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek. Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak...
Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürsüz yemeklerle işi olmayacak. şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe. Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri . Yahut pahalı parfümlerin sindiği, süslü püslü boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin. Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
Kadın dediğin güzel olacak ama eli yüzü düzgünden çok öte birşey. Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da... Paranın gücünü bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak. Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek. Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,üstüne sevgili edinmeyecek.
Sarışın, renkli gözlü, uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya... Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak...
Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından, dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden, tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak. Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa... Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle. Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de...
Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle , sınırlamayacak. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla... Bileceksin ki evde ‘O’ kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana...
Öyle bir kadın işte... Vardır vardııııııııır!..
Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!
Sibel Bengü
Bakımlı olacak kadın dediğin. Saçları ipek , topukları pembe, boynu ince, salındı mı kuğu gibi zarif olacak ve zarifliğinin ortasında bir hanımefendi barındıracak. Güzel olacak ama kaşı, gözü, bacağı, iki meme ucundan önce, sözü doğru, ruhu aydınlık olacak, güzelliği komple olacak. Korkmayacaksın gecenin bir vakti sol cenapta yüzünü gördüğünde. Yeni bir kabus gibi yaşamayacaksın gerçeği de. Güzel olacak ama, aklını evde tutacak kadar da akıllı.... Seni elinin tersiyle değil, avucunun içiyle kavrayacak... Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz beni böyle. Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek küçük kurtçuklarla. Sıradan ve kabullenir yaşamanın ne demek olduğunu sindirmiş olacak içine.
Asla şatafat düşkünü olmayacak. Doğum günlerinde bir sıcacık öpücüğün yerini, tek taş bir De Beears’ın alamayacağını algılayacak kadar doygun olacak. Hatırlaman yetecek özel günleri, pahalı bir hediyeyle savuşturmadan. Sadeliğin içinde farkedilir olabilmeyi, gösterişli kıyafetle bir tutmayacak. Duruşu, oturuşu, yürüyüşü abartılı değil, basit hiç değil, sadelikten oluşacak. Kendini süs bebeği gibi ortaya atıp, fingirdeşmeyecek başkalarıyla. Ekonomiden, politikadan, milli maçlardan ve kültürel olaylardan haberi olacak. Bizi kim yönetir, nasıl yönetir, demokrasi, monarşi, oligarşi nedir bilecek, saf hatun numarasıyla cahilliğini güzelliğiyle örtmeye yeltenmeyecek. Gezip, eğlenmesini bildiği kadar, pazar parasını kozmetiğe yatırmaması gerektiğini, domatesin, ekmeğin, soğanın, kıymanın kaç para olduğunu bilecek. Cak cak telefonda konuşup, niye böyle fatura geldi hayret tribine girmeyecek. Eşini dostunu kollayacak ama içi vıcık vıcık dedikodu yumağının içinde kaybolmayacak.
Marka düşkünü, moda düşkünü olmayacak kesinlikle...Takip edecek ancak yakışanı seçecek. Sökük, paça boyu, fermuar dikmeyi bilecek, herseferinde terzi aranmayacak pırnık pırnık. Elinden her iş gelecek. Marifetlerini sadece seni elde ederken değil, seni elde tutarken de gösterecek ve tüm bunlar içinden gelecek içinden, göstermelik olmayacak.
Adamın siniri bozmayacak, tepesini attırmayacak, cinleri başına toplamayacak, körolası dilini gerektiğinde yutacak... Çarşı pazar görmesini, sana don kilot almasını, gömlek ayakkabı numaranı bilecek... ve zevki seni giydirecek kadar yerinde olacak, kendisini giydirmeyi bildiği gibi.
Orada burada dedikodu yapmayacak, laf taşımayacak, ayıkla pirincin taşını durumlarına sokmayacak. Ortalık yerde kahkahalarıyla sebepsiz çınlamayacak. Dekoltenin dozunu kaçırmayacak ama sıkı sıkıya da kendini ambalajlamayacak. Açık saçık olan elbisesi değil, sana olan ilgisi olacak ve bunu gösterebilecek medeniyeti...
Onu bir kediyi sever gibi seveceksin yanıbaşında ve huzurla... Öyle ‘çağırdım, gelmedin, geç kaldın, aramadın, sormadın, kiminleydin, hesap ver’ yapmayacak. Sana yüreğiyle güvenecek, inançlarıyla sokulacak. Bilmem kimin sözüne aldırmayacak, asla arkadaşlarının arkasından konuşmayacak, hele küfür hiç etmeyecek. Sınırını zorlamayacak , salya sümük ağlamayacak, kıytırık nedenlerden hır gür çıkarmayacak. Sözü dinlenir, anlaşılır olacak. Bir hatayı allayıp pullayıp abartmayacak.
Gömleklerini o ütüleyecek ve o gömleğe hangi pantolon yakışır bilecek. Ama hayatı giyim kuşam üstüne kurulmayacak. Uyum ve uyumsuzluk nedir bilecek. Bir kere, topuklu ayakkabıyla spor ayakkabının ayrımını yapabilecek arkadaş. Dağa çıkarken rugan ayakkabı giymeyecek. ‘Of yoruldum, beni ara, beni al, beni bul, bunu isterim’ değil, ‘sence de uygunsa, yanındayım, ben gelirim, merak etme’ olacak lügatında. Tereciye tere satmayacak yani. Hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek ve arkandan laf söyletmeyecek....
Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş. Koyun gibi de€il, kımıl kımıl olacak yatakta. Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak. Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini. Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek, hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küsmeyecek, süründürmeyecek. Kadın dediğin ayıp nedir bilecek.
Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek. Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak...
Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürsüz yemeklerle işi olmayacak. şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe. Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri . Yahut pahalı parfümlerin sindiği, süslü püslü boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin. Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
Kadın dediğin güzel olacak ama eli yüzü düzgünden çok öte birşey. Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da... Paranın gücünü bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak. Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek. Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,üstüne sevgili edinmeyecek.
Sarışın, renkli gözlü, uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya... Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak...
Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından, dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden, tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak. Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa... Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle. Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de...
Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle , sınırlamayacak. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla... Bileceksin ki evde ‘O’ kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana...
Öyle bir kadın işte... Vardır vardııııııııır!..
Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!
Sibel Bengü
'semi sweet' & 'full joy'

şu yukarıda görmüş olduğunuz şişenin üzerinde semi-sweet yani yarı-tatlı yazar..
evet kısmen tatlı, içimi kolay, keyfi tatlı mı tatlı bir şarap! bir de açık havada misal ailenizle, sevdiceğinizle ya da dostlarınızla tadına bakmaya kalkarsanız o içini göremediğiniz şişenin dibini görmeniz an meselesidir.
yani özetle şişenin üzerine ek olarak şu yazılmalı:
"semi-sweet" & "full joy" : )
1 Mayıs 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)